Dünya sağlık örgütü Türkiye de kadınların %39’nun hayatları boyunca şiddete maruz kaldığını açıklamıştı. Başta yargı ve güvenlik mekanizmasının doğru çalışmaması, cinsiyet eşitsizliği ve gericilik, kadına karşı ayrımcılığı her geçen gün artırmaktadır.
Her kadın cinayetinde katili anlamaya çalışmak şiddet eylemini artırmaktadır. Kadının sosyal hayat içinde ki değişimini kabul etmeyen mevcut sistem, şiddet eylemini tanımlamak için bahane, ölüme de gerekçe aramaktadır.
Gerçek olan ise kadının sosyal hayat içindeki değişimini kabul etmemektir. Çoğunlukla, üzerinde sadece kendilerinin söz hakkı olduğu, bedenleri yüzünden öldürülen onlarca, yüzlerce, binlerce kadın var. Kocası, babası, abisi, küçük erkek kardeşi, amcası, amcasının oğlu, dayısı, sevgilisi, hatta zaman zaman çocuğu tarafından gericilik bahanesiyle hayatına kıyılan kadınlar…
Adaleti uygulamayan sistem, hem dini hem de sosyal hayat gerçekliliğini çelişkiye düşürüyor ve kadınlar tercihlerinden dolayı KATLEDİLİYOR …