📌Muğla/Ula Geri Gönderme Merkezi’nde, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 22 Suriyeli Alevi sığınmacıların durumu hakkında Meclise verdiğimiz soru önergesi🔻🔻
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Celal FIRAT
DEM PARTİ İstanbul Milletvekili
Son günlerde kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Muğla/Ula Geri Gönderme Merkezi’nde, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 22 Suriyeli Alevi sığınmacı idari gözetim altında tutulmaktadır.
Bu kişiler, Suriye’nin İdlib bölgesinde fiilen kontrol sağlayan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adlı silahlı örgütün baskısı ve zulmü nedeniyle Alevi kimlikleri dolayısıyla ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Uluslararası insan hakları örgütlerinin ve hukuk kurumlarının raporlarına göre, HTŞ, Suriye iç savaşı boyunca özellikle Alevi topluluğuna yönelik sistematik şiddet, infaz, işkence, yağma ve cinsel saldırı eylemleri ile tanınmaktadır.
Muğla/Ula Geri Gönderme Merkezinde tutulan Suriyeli Arap Alevi sığınmacıların Suriye’ye geri gönderilmeleri halinde ölüm, işkence veya kötü muameleye maruz kalma riski son derece yüksektir. Bu durum, geri göndermeme ilkesinin açık ihlali olacaktır.
Oysa Türkiye Cumhuriyeti hem ulusal hem de uluslararası hukuk açısından bu konuda açık yükümlülükler altındadır.
• Anayasa’nın 17. maddesi, kişilerin yaşam hakkını ve insan onuruna aykırı muamelelere karşı korunmasını güvence altına almaktadır.
• 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 4. maddesi, hiç kimsenin işkence veya kötü muamele göreceği bir yere gönderilemeyeceğini hükme bağlamaktadır.
• Türkiye’nin taraf olduğu 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi’nin 33. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi, bu konuda uluslararası düzeyde bağlayıcı hükümler içermektedir.
Avrupa Arap Alevileri Federasyonu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tarafından yapılan açıklamalarda, Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan bu kişilerin zorla geri gönderilme tehlikesi altında oldukları, durumlarının bireysel olarak incelenmediği ve geçici koruma statüsünden yararlandırılmadıkları ifade edilmiştir.
Hem insan hakları hem de hukuk devleti ilkeleri açısından son derece vahim bir tablo söz konusudur. Ulusal ve uluslararası hukuk bağlamında Türkiye insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Muğla Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Suriyeli Alevi sığınmacıların yaşam hakkı ve güvenliği korunmalı ve Suriye’ye gönderilmemelidir.
Bu bağlamda;
1- Muğla/Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Suriyeli Alevi sığınmacılar hakkında sınır dışı kararı verilmiş midir? Verildiyse, bu karar hangi gerekçelere dayanılarak alınmıştır?
2- Bu kişilerin geldikleri bölgenin Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) kontrolünde olduğu ve Alevilere yönelik ölüm tehditleri devam ederken, neden geri gönderilme riski altında tutulmaktadırlar?
3- Muğla/Ula Geri Gönderme Merkezi’nde halen idari gözetim altında tutulan Suriyeli sığınmacıların sayısı nedir? Bunların kaçı Alevi inancına mensup kişilerden oluşmaktadır?
4- Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve geri göndermeme ilkesi varken bu kişiler neden zorla sınır dışı edilmeye çalışılmaktadır?
5- Bugüne kadar Suriye iç savaşı nedeniyle milyonlarca Suriyeli Türkiye’ye sığınmıştır. Bunların zorla sınır dışı edilmesi söz konusu dahi edilmemişken, Arap Aleviler neden sınır dışı edilme tehdidi altında tutulmaktadır?
6- Bahsi geçen sığınmacıların geçici koruma statüsü başvuruları alınmış mıdır? Alındıysa süreç ne aşamadadır?
7- Türkiye genelinde, geri gönderilme riski altında bulunan inanç veya etnik azınlık mensubu sığınmacıların sayısı ve hukuki durumları hakkında kamuoyuna neden açık bilgi sunulmamaktadır?
Celal Fıratg
