Suriye’de insanlık suçu işlenmeye devam ediliyor!
BM raporu, Mart 2025’te Lazkiye ve Tartus’ta 1.500’e yakın Alevi sivilin öldürüldüğünü ortaya koydu. Toplu infaz, işkence, ev yakma ve yağma olayları “yaygın, sistematik ve savaş suçu” olarak tanımlandı.
Suriye’de yıllardır süren savaş ve otoriter rejimin politikaları, başta Aleviler olmak üzere birçok inanç ve etnik topluluğun ağır acılar yaşamasına yol açmıştır. Yüzlerce köy ve kasaba yerle bir edilmiş, binlerce masum insan hayatını kaybetmiş, on binlercesi işkenceye maruz kalmış, milyonlarca insan ise zorla yerinden edilerek mülteci konumuna düşmüştür.
Bu vahşet yalnızca bir iç savaşın sonucu değil, aynı zamanda sistematik bir insanlık suçu niteliğindedir. İnançları, kimlikleri ve kültürleri nedeniyle hedef alınan Aleviler ve diğer azınlık halklar; evlerinden koparılmış, kutsal mekânları yıkılmış, yaşam hakları ellerinden alınmıştır.
Bir insanlık vicdanı olarak, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası kurum ve kuruluşlara sesleniyoruz:
• Suriye’de yürütülen bu katliam ve zorla yerinden etme politikalarına derhal müdahale edilmelidir.
• Sorumlular, uluslararası hukukun önünde hesap vermelidir.
• Tüm inanç ve kimliklerin eşit, özgür ve güven içinde yaşayacağı demokratik bir düzenin tesisi için somut adımlar atılmalıdır.
Suriye rejimine de açıkça çağrımızdır: Katliamları, işkenceleri, zorla göç ettirmeyi durdurun. Halkların kimliğine, inancına, kültürüne yönelik her türlü saldırıya son verin.
Celal Fırat