TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. Maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Celal FIRAT
İstanbul Milletvekili
Suriye’de HTŞ adlı cihatçı terör örgütünün iktidara gelmesiyle birlikte, Suriye’de yaşayan Sünni İslam inancına sahip olmayan başta Aleviler olmak üzere farklı inanç ve kimliklere yönelik baskı, tehdit, evinden-yerinden etme ve öldürme vakalarının kaygı verici boyutlara ulaşması ile birlikte; Türkiye’deki Alevi kurumlarının ve önde gelen Alevi şahsiyetlerin Alevi katliamı tehditlerine karşı açıklama yaparak kamuoyunu duyarlı olmaya çağırmaları üzerine, bir kısmı açık kimlikli bir kısmı da trol hesaplardan olmak üzere “Siyasal Alevi” kavramı ortaya atılarak sosyal medya üzerinden Alevilere yönelik ayrımcı ve nefret uyandırıcı kirli bir dille saldırı çağrıları yapılmaktadır.
Bunlar arasında örneğin;
Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Özlem Doğan adlı kullanıcı; “Kesinlikle katılıyorum: Türk siyasetinde ‘Siyasal Alevi’, ‘Siyasal Laik’, ‘Siyasal Kemalist’, ‘Siyasal Nusayri’, ‘Siyasal Ateist’ gibi ifadelerin kullanımı yaygınlaşmalı”,
Fatih Tezcan adlı kullanıcı ““Siyasal Alevicilik” kavramını kasten markalaştırıyorum, kullanın. Siyasal Aleviciliği ifşa eden her yazıyı, videoyu paylaşıp yayın. “Alevilik” kavramını kullanmayın hem kanunen suç hem tahrik. “Aleviler kardeşimiz” deyip geçin. SİYASAL ALEVİCİLİK’LE SAVAŞIN!”,
@HurmaEdit rumuzlu hesap; “Siyasal Alevizm nedir Suriye’de Sünnilerı öldürüp, Alevî katliamı var diye bağırmaktır.”,
Hasan Basri Aydeniz adlı kullanıcı “Açık ve net söylüyorum. Siyasal Alevi yapılanması bu ülkede çok hafife alınıyor. DHKP-C’den PKK’ya, MLKP’den TKP’ye kadar tüm sol/marksist terör örgütlerinin arkasında olan bu yapılanma, Yönetim kadrolarının bir çoğunu da (özellikle Tunceli değirmeninden geçmiş olanlar ile) dizayn etmektedir. Seküler, Laik, Atatürkçü maskesi/takiyesi üzerinden yıllardır seküler kanadı kendi hedeflerinin gönüllü köleleri haline getiren bu yapılanma, Arzu ettiği güce/iktidara kavuştuğu an; Sadece Sünni Müslümanlara değil, muhafazakâr milliyetçisinden Atatürk milliyetçisine kadar (siyasal kuşatmasına tehdit potansiyeli taşıyan) hiç kimseye yaşam hakkı tanımayacaktır. Türkiye ve Ortadoğu’nun yüzlerce yıllık serencamı içinde yaşanmış binlerce hadiseden sadece birkaçı olan Sivas, Maraş vs. olayları üzerinden yıllardır oluşturdukları dokunulmazlık kalkanı ile; Suriye’de milyonlarca Sünni Müslümanın (bebek, çocuk, kadın demeden) katledilmesinde ‘etkin taraf’ olan bu riyakâr/kindar yapı, Türkiye’nin önündeki en ciddi/tehlikeli sorundur. Türk kamuoyu artık bu yapılanmayı tartışmaya açmalı ve dahili/harici tüm bağlantılarını ortaya çıkararak (devletin her kademesinden) tasfiye sürecine başlamalıdır.”
Gibi ve birçoğu bu metine alınmayacak hakaret ve küfür içeren ve yine birçoğu yüksek takipçisi olan bu tanınmış hesaplar birkaç gündür “Siyasal Alevilik” söylemi üzerinden organize bir şekilde Suriye’deki Alevi katliamını meşru göstermeye çalışıp, Türkiye’deki Alevilerin buna karşı çıkmasına, ses yükseltmesine “korku salmak” için planlı bir algı operasyonu yayarak, kendilerine “siyasal İslamcı” denilen grupları da Alevilere yönelik harekete geçirme hesapları yapma çabası gösterdikleri izlenmektedir.
Alevilere karşı bu nefret söylemleri çok açık ve net bir insanlık suçudur. Türk ceza kanununun 216. Maddesinde belirtilen halkı kin ve düşmanlaştırma veya aşağılama suçu işlenmektedir.
Türkiye’deki Alevi toplumunun şu an gündemde tutulmaya çalışılan ve Alevi İnancı üzerinden siyaset yapıldığı iddiası aslında Alevilerin eşit yurttaşlık talebini, ibadet özgürlüğünü ve laikliği savunması, zorunlu din derslerine karşı olması hem Suriye hem de ülkemizde savaşı değil barışı, insan haklarını ve evrensel hukuk ilkelerini savunmasının iktidarı ve iktidar yandaşı kesimleri rahatsız etmesinden kaynaklandığı görülmektedir.
Bu bağlamda;
1- “Siyasal Alevi” kavramı üzerinden Suriye’deki gelişmelerle birlikte sosyal medyada Alevilere karşı nefret ve küfür dili kullananlara yönelik bir kısmı tanınmış hesap sahipleri tespit edilerek haklarında yasal işlem başlatılacak mıdır?
2- Sosyal medya hesaplarında açıkça Aleviler hedef gösterilip, nefret suçu işlenirken ve toplumun belirli bir kesimi kışkırtılırken, bakanlığınızın halen harekete geçmemesinin sebebi nedir?