Barış ve demokrasi yolunda ortak sorumluluğumuz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Barış Süreci Komisyonu, yalnızca belli bir kesimin değil; Türkiye’nin bütün halklarının, inançlarının ve kimliklerinin sorunlarına çözüm arayışının önemli bir zemini olmuştur. Bu zeminin, toplumsal barışın ve demokratik geleceğimizin inşası için büyük bir fırsat olduğuna inanıyoruz.
Komisyonda görev almak, bizleri halkımıza ve Alevi toplumuna karşı büyük bir sorumlulukla yüz yüze getirmektedir. Bu sorumluluğun bilinciyle; Alevi toplumunun temsiliyetini güçlendirmek, sorunlarını görünür kılmak ve taleplerine çözüm üretmek için çalışıyor, çalışmaya da devam ediyoruz. Bizim yolumuz, küsleri barıştırmak, bozulanı onarmak, sorunları cemal cemale, rızalıkla çözmekten geçmektedir.
Türkiye’nin yakın tarihinde, farklı toplumsal kesimler inkâr, baskı ve ötekileştirmeyle karşı karşıya kalmıştır. Aleviler ve Kürtler bunun en belirgin örneklerindendir. Artık açıkça görülmelidir ki; Alevilerin tanınma ve inanç özgürlüğü ötelenemez bir hakikattir.
Cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınması, eşit yurttaşlık haklarının güvence altına alınması ve inanç özgürlüğünün sağlanması, yalnızca Alevilerin değil, tüm Türkiye’nin demokrasi yolunda kazanımı olacaktır. İnanç özgürlüğü ve eşitlik olmadan gerçek bir demokrasiden söz edilemez.
Biliyoruz ki, Türkiye’nin en temel meselelerinden biri olan Kürt sorununun çözümü de, kimliklerin ve inançların eşitliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi ile Alevi toplumunun haklarının güvence altına alınması birleştiğinde, ülkemiz kalıcı barışa, özgürlüğe ve kardeşliğe daha hızlı kavuşacaktır.
Bir Alevi bireyi ve siyasetçisi olarak komisyonun çalışmalarında yer almak, güçlü bir temsil ve büyük bir sorumluluk demektir. Bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü Alevilerin bu sürecin içinde yer alması, demokrasi ve eşit yurttaşlık açısından vazgeçilmezdir.
Biz inanıyoruz ki; bütün kimlikleri ve inançlarıyla halklarımız eşit ve özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşadığında, Türkiye gerçek anlamda demokrasiyle buluşacak, kardeşlik ve barış kalıcı hale gelecektir.
Barışa, eşitliğe ve özgürlüğe olan inancımızla, yolumuza devam ediyoruz.