📌Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde, Eymir ve Mogan göllerinin su toplama havzasında yer alan ve Alevi nüfusun yaşadığı Kırıklı Köyü ve çevresine yapılmak istenen kömür madeni projesi hakkında Meclise verdiğimiz soru önergesi🔻🔻
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Celal FIRAT / DEM PARTİ İstanbul Milletvekili
Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde, Eymir ve Mogan göllerinin su toplama havzasında yer alan ve Alevi nüfusun yaşadığı Kırıklı Köyü ve çevresi, Yıldızlar SSS Holding’in kömür madeni projesi ile tehdidi altındadır.
1100 hektarlık ruhsatlı alanın 150 hektarlık kısmı için başlatılan ÇED süreci, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ)’nin olumsuz görüşü nedeniyle sonlandırılmış; ancak şirket bu kararı bertaraf etmek için projeyi 24,93 hektarlık bir alana düşürerek yeniden başvuru yapmıştır. ÇED Yönetmeliği’ne göre 25 hektar altındaki projeler için “ÇED gerekli değildir” kararı verilebilmekte; şirketin bu düzenlemeyi hukuken kötüye kullandığı ise bilirkişi raporuyla da tespit edilmiştir.
Kırıklı köyü halkı ve çevre köy sakinleri, yıllardır bölgede faaliyet yürüten madenlerin yol açtığı hava, su, toprak kirliliğinden ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinden şikayetlerini muhtelif zamanlarda kamuoyuna duyurmaya çalışmışlardır. ASKİ’nin itirazına rağmen Ankara Valiliği’nin “ÇED gerekli değildir” kararı vermesi, göllerin ve su kaynaklarının korunması konusunda kamu sorumluluğunun ihlal edildiğine işaret etmektedir. Bilirkişi raporunda, şirketin proje tanıtım dosyasının hatalarla dolu, taraflı ve etkileri gizlemeye yönelik olduğu açıkça belirtilmiştir. Tüm bu gelişmeler, yaşam alanlarını korumak isteyen halkın anayasal haklarının ve çevresel adaletin göz ardı edildiğini göstermektedir.
Bu bağlamda:
1. Ankara Gölbaşı’nda, Eymir ve Mogan göllerinin su toplama havzası içinde yer alan ve ÇED süreci ASKİ’nin olumsuz görüşüyle iptal edilen madencilik faaliyetinin, proje alanı düşürülerek yeniden başlatılması Bakanlığınızın bilgisi ve onayı dahilinde mi gerçekleşmiştir?
2. Proje tanıtım dosyasının, bağımsız bir çevre danışmanlık firması yerine, proje sahibi şirketin yönetim kurulu üyesi tarafından hazırlanmış olduğu iddiası doğru mudur? Doğru ise bu mevzuata aykırı değil midir?
3. Ankara Valiliği tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararına ilişkin bilirkişi raporunda yer alan eksiklikler ve halk sağlığını tehdit eden unsurlar doğrultusunda Bakanlığınız bu maden faaliyetini iptal edecek midir?
4. ASKİ’nin olumsuz görüşü, Bakanlığınızca neden dikkate alınmamaktadır? Bu görüşün göz ardı edilmesinin gerekçesi nedir?
5. ÇED Yönetmeliği’ndeki 25 hektar sınırının şirketler tarafından kötüye kullanılmasını engellemek için Bakanlığınız bir önlem alacak mıdır?
6. Bölgede halihazırda faaliyet yürüten maden ocaklarının halk sağlığına ve çevreye etkileri konusunda Bakanlığınız tarafından yapılmış herhangi bir izleme, ölçüm veya sağlık araştırması mevcut mudur? Mevcutsa sonuçları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?
7. Bölgede yer alan Alevi Kırıklı Köyü ve çevresindeki yurttaşların itirazlarına rağmen proje devam ettirilecek midir? Bakanlığınız, tarım ve hayvancılıkla geçinen bu halkın yaşam hakkını ve geçim kaynaklarını korumak adına nasıl bir tutum alacaktır?