Düzgün Baba Cemevine karşı açılan tahliye davasını, Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek’e haksız ve hukuksuz biçimde verilen 7 buçuk yıl cezayı, Alevi toplumunu ve inanç merkezlerine karşı yapılan saldırılar hakkında TBMM’ye verdiğimiz soru önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıda belirtilen sorularımın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet YILMAZ tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Celal FIRAT/İstanbul Milletvekili
Düzgün Baba Cemevi ilk olarak ilçe kaymakamının tehdidine maruz kalmış, akabinde valilik talimatıyla tahliye davası açılmış ve sonrasında Dernek Başkanı Sinan KIRMIZIÇİÇEK’e verilen 7,5 yıl hapis kararı ile Alevilerin inancına ve temsiliyetine karşı sistematik bir asimilasyon politikasının sürdürüldüğü görülmektedir.
Gün geçmiyor ki Alevi toplumu, Alevi örgütlülüğü asimilasyon baskı ve ötekileştirme ile karşı karşıya kalmasın. Devleti yönetmeye çalışan siyasal iktidarlar Alevi toplumunu inançsal değerlerini hiçe sayarak, Emevi-İslam çizgisine çekmek için her türlü çabayı göstermektedir.
Türkiye toplumu son 20 yıldır hiç olmadığı kadar dinselleştirilmeye çalışılmış; ÇEDES projeleri ile çocuklar cemaatler eliyle zorla dini eğitime tabi tutulmaya zorlanmış, Cemevleri Alevi inancının kültürel bir öğesi haline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Alevi toplumunun ibadet yeri olan Cemevleri tam anlamıyla devletin denetimi altına alınıp bir Alevi Diyaneti oluşturulmak istenmektedir.
Düzgün Baba Cemevine karşı açılan tahliye davası Alevilere yönelik asimilasyon politikalarından bağımsız değildir. Alevi ziyaretgahları, Ocakları, Cemevleri zapturapt altına almaya çalışılmaktadır. Buna karşı mücadele veren yöneticilere ise ceza davaları açılmaktadır.
Düzgün Baba Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Sinan KIRMIZIÇİÇEK uzun yıllardır demokrasi, insan hakları ve Alevi toplumunun eşit yurttaşlık mücadelesinin en ön saflarında mücadele vermektedir. Uzun yıllardır yürüttüğü demokrasi mücadelesi ve Alevi hak mücadelesinin sonucunda defalarca gözaltına alınmış daha önce tutuklanmış ve hakkında birçok soruşturma ve davalar açılmıştır. Ayrıca yaklaşık 8 yıldır Yurt dışına çıkış yasağı bulunmaktadır.
Yine hatırlanacağı üzere kamuoyunda geniş bir yankı uyandıran Nazımiye Kaymakamının Düzgün Baba Cemevinin kapısına uzun namlulu silahlarla dayanıp Düzgün Baba Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Sinan KIRMIZIÇİÇEK’in fotoğrafını kendi sosyal medya hesabından paylaşarak “Sana ve uzantılarına Devletimizin gücünü göstereceğiz” diyerek doğrudan tehdit ederek hedef göstermiştir.
Son olarak haksız ve hukuksuz bir biçimde yargılandığı ve toplamda 7 buçuk yıl ceza verilen dosyası Yargıtay 3. Daire tarafından onanarak kesin hükme bağlanmıştır.
Sinan KIRMIZIÇİÇEK’e verilen bu ceza, Alevi toplumuna Alevi inanç ve itikatına yönelik tahammülsüzlüğün ifadesidir. Sinan KIRMIZIÇİÇEK şahsında Alevi örgütlülüğü, Alevilerin Eşit Yurttaşlık mücadelesi cezalandırılmak istenmektedir.
Bu bağlamda;
Düzgün Baba Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Sinan KIRMIZIÇİÇEK’e uygulanan bu haksız ve hukuksuz cezai yaptırım geri alınacak mıdır?
Düzgün Baba Cemevine karşı uygulanan bu tehdit ve baskı politikalarına son verilecek midir?
Düzgün Baba Cemevine neden para cezaları kesilmekte ve neden tahliye davası açılmaktadır?
Düzgün Baba Cemevi önünde silahlı adamlarla verdiği pozu sosyal medyada paylaşarak Düzgün Baba Cemevi yönetimini silahla tehdit eden Tunceli/Nazimiye Kaymakamı hakkında idari ve cezai soruşturma açılmış mıdır?